Acaba Dünya atmosferinin ötesindeki mikro yerçekim ve radyasyon ortamında üremeye devam edebilecek miyiz? Yeni bir deneye göre bu belki mümkün olabilir.
iScience adlı bilimsel dergide yayınlanan araştırmaya göre, bilim insanları ilk kez uzayda memeli embriyosu büyütmeyi başardı. Dünya’nın yüzeyinden yaklaşık 400 kilometre yükseklikte bulunan Uluslararası Uzay İstasyonu’nun (ISS) mikro yerçekimi ortamında gerçekleşen deney öncü niteliği taşıyor.
Yamanashi Üniversitesi’nden moleküler biyolog Teruhiko Wakayama tarafından planlanan ve yönetilen deneyde elde edilen sonuçlar, fare embriyolarının en azından ilk etapta uzay ortamında hayatta kalabileceğini gösteriyor.
New Scientist’e konuşan Wakayama şöyle konuştu:
Gelecekte Mars’a yapılacak bir yolculuk sırasında hamilelik olasılığı var çünkü oraya seyahat etmek altı aydan fazla sürecek. O zaman geldiğinde güvenli bir şekilde çocuk sahibi olabileceğimizden emin olmak için araştırmalar yapıyoruz.
Aslında bir memeli fetüsünün mikro yerçekiminde gelişip gelişemeyeceği bilim insanlarının bir süredir sorduğu bir soruydu.
2009 yılında Wakayama liderliğindeki bir ekip, simüle edilmiş mikro yerçekiminin embriyo gelişimi üzerinde zararlı bir etkisi olduğunu buldu; yumurtalar mikro yerçekiminde döllenebiliyordu ama döllenmiş yumurtaların implantasyonu daha düşük oranda başarılı oluyordu.
Ancak bir gebelik söz konusu olduğunda çok sayıda değişken var ve bu nedenle ekip son çalışmasında döllenme ya da implantasyona değil, embriyonun erken gelişimine odaklandı.
Hayatta kalan embriyoların normal şekilde geliştiğini tespit edildi
Daha önceki araştırmalarda fareler gebeliğin ikinci yarısında NASA aracıyla uzaya gönderilmişti. Farelerin Dünya’ya döndükten sonra normal gelişimini tamamlamış yavrular doğurduğu gözlenmişti. (Fotoğraf: Getty Images)
Araştırmacılar fare embriyolarını dölleyip iki hücre aşamasına kadar büyüttü, dondurdu ve bu amaç için özel olarak tasarlanmış bir makinede astronotlar tarafından laboratuvar ortamında yetiştirilmek üzere ISS’e gönderdi.
Astronotlar dört gün boyunca embriyoları işlemden geçirdi. Deneyin sonunda Wakayama’nın ekibi tarafından analiz edilmek üzere Dünya’ya geri gönderilen embriyolar paraformaldehit içinde muhafaza etti.
Birden fazla embriyo seti vardı. Bir tanesi kontrol amaçlı Dünya’daki yerçekimi ortamında yetiştirildi. ISS’deki ikinci grup simüle edilmiş Dünya yerçekiminde kültürlendi; ve tabii ki mikro yerçekiminde de deney yapıldı.
Araştırmacılar, ISS’deki her iki grubun hayatta kalma oranının Dünya’daki hayatta kalma oranına göre daha düşük olduğunu fakat hayatta kalan embriyoların normal şekilde geliştiğini tespit etti.
Uzayda bu oranının çok düşük olmasına karşın hayatta kalmış olmaları cesaret verici bir işaretti. Ayrıca, uzaydaki düşük hayatta kalma oranına katkıda bulunabilecek (yerçekimi dışında) faktörler vardı.
Sonuçlar, mikro yerçekiminde yetiştirilen embriyoların normal bir şekilde gelişerek fetüs ve plasentayı meydana getiren hücrelere dönüştüğünü ortaya koydu.
Peki araştırma neden önemli?
Yüksek radyasyonlu ve düşük yerçekimli ortamın etkisini görmek amacıyla ISS’de meyve sinekleri, balıklar, solucanlar, kurbağalar ve fareler gibi pek çok hayvan türü üzerinde çalışılmış olsa da araştırmacılar ilk kez memeli embriyolarının uzayda büyütüldüğüne işaret ediyor.
Araştırmacılar iScience adlı bilimsel dergide yayınlanan çalışmada, deneyin ‘yerçekiminin önemli bir etkisi olmadığını açıkça gösterdiğini’ ifade etti. Dünya’daki laboratuvara geri gönderilen örnekleri analiz eden ekip DNA ve genlerin durumunda önemli bir değişiklik olmadığını kaydetti.
Makalede, “Ne yazık ki, ISS deneyinden elde edilen blastokist sayısı çok fazla değildi; ve uzayda geliştirilen embriyolardan yavru üretmediğimiz için yavrular üzerindeki etkiyi doğrulayamadık” ifadeleri yer aldı.
Yamanashi Üniversitesi ve Riken Ulusal Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan ortak açıklamada bunun ‘memelilerin uzayda gelişebileceğini gösteren ilk çalışma’ olduğu belirtildi.
Uzayda hamileliğin mümkün olup olmadığını belirlemek için hâlâ yapılması gereken çok şey var. Örneğin araştırma uzayda yüksek olan radyasyonun etkilerini tam olarak hesaba katmadı.
Dünya dışı üreme ve uzayda seks
Uzayı turizm amaçlı keşfetme yönündeki girişimlerin artmasıyla birlikte uzayda seks uzun zamandır insanların ilgi duyduğu bir konu. Daha önce aktardığımız gibi bilim insanlarına göre uzayda cinsel hayat er ya da geç gerçekleşecek ve insanların buna hazırlanma zamanı geldi.
Uzay turizmi endüstrisi ticari bir dönüşümün eşiğinde ve tahminlere göre önümüzdeki on yıl içinde hâli vakti yerinde insanlar düzenli olarak özel şirketlere ödeme yaparak günler süren uzay uçuşlarına katılabilecek.
Ayrıca Ay’a üs inşa etmek ve Mars’ta koloni kurmak gibi cesur planların konuşulduğu bu dönemde, insanların uzayda üreyip üreyemeyeceğini ve nasıl üreyebileceğini anlamak bilim insanları için giderek daha önemli hâle geliyor.